Beyin konusunda okumaya doyamıyorum, bu defa da Tali Sharot’un kitabının sayfalarının içinde buldum kendimi. Bilinen bazı konulara güzel örneklerle katkı sağlarken, daha az farkında olduğumuz birkaç konuyu da gündemine almış.
İlgilenenler için beyinin çalışma prensipleri ile ilgili okuduğum diğer kitapları sıraladım;
Beyin Kuralları, Dr. John Medina,
Kadın Beyni, Psikiyatrist Louann Brizendine,
Yaratıcı Beyin, Dr. Nancy Anderson,
Daha İyi Bir Beyin, Dr.David Perlmutter,
Dopamin Nation, Anna Lembke,
Beyne Giden Yol, Dr. Talat Kırış
Sharot, bilimsel açıklamaların neden çoğu zaman karşı tarafı ikna etmekte yeterli olmadığını anlatıyor önce. “Fikirleri karşı tarafa geçirebilecek esas iletken duygudur, bu sebeple bilimsel açıklama çoğu zaman ise yaramaz” diyor. Amerika’da bir önceki seçim döneminde Donald Trump’ın karşı cephede yer alan saygın bir beyin cerrahı ile aşının Otizme neden olduğu savını ortaya atması örneğini vermiş. Tartışmada beyin cerrahı bilimsel verilere dayanan bir savunma yaparken, Trump bir tanıdığının sağlıklı çocuğuna aşıdan sonra Otizm teşhisi konulmasını öne çıkarıyor. Tahmin edersiniz ki konuşmanın ardından yapılan anket Trump’ın sözlerinin daha inandırıcı bulunduğunu gösteriyor. Duygulara hitap eden konuşma ve verilen örnek mantıksal açıklamayı çoğu zaman gölgede bırakıyor.
Sharot’un bir diğer saptaması da yeni edinilen bilginin kişinin eski bilgisi ile çelişmesi durumunda kabul görme olasılığının azalması. Daha önce karşılaştığına yakın fikirleri kabul etme eğilimi var beynin. Bu eğilimi kanıtlayan veriler de sunulmuş kitapta.
Üçüncü konu mutluluğun bulaşıcılığı. Mutlu kişinin yanında mutlu, gerginin yanında gergin olma eğilimi var insanın. Bebekler, annelerinin kalp atışı ve ruh durumuna göre gerginlik geliştiriyorlarmış.
Peki neden bu kadar etkileniyoruz çevremizden? Bunun yanıtı vücudumuzun bilinçsiz taklit mekanizmasının otomatik olarak karşıdakinin vücut diline uyum sağlaması. Korku dolu biri varsa korkmak gereken bir durum olabilir içgüdüsü ile hızla uyum sağlıyoruz.
İş hayatına hızlı uyum göstermeye dair bir örnek de var bu konuda. Çalışanlara toplantı sırasında fikirleri sorulduğunda grup kararına uyma olasılığı yüksek oluyor. Bağımsız ve filtresiz görüşleri almak için en iyisi bireyin gruba uyumlanma alışkanlığını göz önünde bulundurarak kritik konuları teke tek konuşmak.
Bir diğer nokta da pozitif motivasyonun ve takdirin davranış değişikliği yarattığı, beynimizin ödül mekanizmasına cezadan daha olumlu tepki vermesi. Buna sağlık çalışanlarının katıldığı el yıkama deneyi örnek gösterilmiş. Deneyde kamera ile kontrol edildiklerini bilmelerine rağmen, çalışanlarda el yıkama alışkanlığı geliştirilemezken; takdir edici sözler ve ödül puanları kalıcı davranış değişikliği sağlamış.
Motivasyon yaratan bir diğer unsur da kişiler seçim şansı sunulması yoluyla “kontrol bende”duygusu uyandırması. Seçim hakkının olması beyinde ödül sistemiyle ilgili bölümü aktive ediyor. Yani birey seçim yaptığında kendini ödül kazanmış olarak algılıyor. Bu araştırma için görüşülen bireyler finansal danışmanlık almak yerine kendi seçimlerini yapıp daha az para kazanmayı tercih ediyorlar.
Sınırlı da olsa bir seçenek sunmanın ve sorumluluk vermenin etkisine bir diğer güzel örnek de Huzurevi sakinkerinden geliyor. Yapılan deneyde kendi çiçeğini sulamak gibi küçük bir sorumluluğun bile gruptaki yaşlılarda gözle görülür ( ve ölçümlenebilir) bir olumlu etki yarattığı tespit ediliyor.
İlgimi çeken bir diğer başlık da tabii ki Stres!!
Sınava giren deneklerin beyin MR’ları gösteriyor ki sınav sırasında amigdala aktivitesi performans kaygısıyla yükseliyor. Amigdaka aktivitesinin artışı bilişsel aktivite ve duygu kontrolünü azaltıyor. Eğer amigdala hareketi yavaşlar ve frontal lob planlama için devreye girerse başarı oranı yükseliyor. Sosyal korkunun üstesinden gelebilenlerin testlerdeki başarı oranı yükseliyor Sadece akademik sınavlarda değil, spor karşılaşmalarında da geçerli olduğu görülen bir örnek bu.
Kendi özgür irademizle aldığımızı sandığımız kararların arkasında hangi faktörlerin olduğunu görmek, davranışlarımızın altında yatan sebepleri düşünmek açısından keyifle okuduğum bir kitap oldu Başkalarının Aklı.