George Monbiot çevreci İngiliz yazar, gazeteci ve iklim aktivisti. Daha kimseler bu konulara eğilmemişken uyarı niteliğinde birçok konuşma yapmıştı. Küresel Isınmanın arkasındaki hızlı sanayileşmeyi, kapitalizmin yıkıcı etkilerini her fırsatta dile getiren sadece çevre konularında değil daha pek çok konuda duyarlı ve araştırmacı gazeteci olarak sorunları ortaya seren biri Monbiot.
Küresel Isınmanın doğaya etkilerinden başlamış Monbiot. Bu kitabın 2004 yılında yazıldığını düşününce ne kadar zaman kaybettiğini anlıyoruz Dünyanın.
Denizlerdeki Isınmanın Resiflerin yok olmasına sebep olması, dünyadaki yağmur yağışlarına direkt etkisi olan Amazon Ormanları’nın kesilmesi ya da yakılması ile azalan yağmurlar, susuz kalan ağaçlar ve ağaçların gölgesi azaldıkça daha çok güneş ışığına maruz kalan Amazon Ekosistemi, kuruyan bitkiler değişen bitki örtüsü ve daha nice olumsuz örnek var önümüzde.
Monbiot bir ümitle çözüm önerileri sunmuş o dönemde. Almanya ve Avusturya’da başlatılan “pasif ev” uygulamasından söz etmiş. Almanya’da 4000 tane, Avusturya’da 1000 tane olan bu evlerde ısıtma ve soğutma sistemi yokmuş. Camlar hava sıcaklığına göre kararıyor , hava soğukken daha çok güneş ışığı alacak şekilde ayarlanabilen yalıtımı yapılmış evler bunlar.
Bugünkü yapılarda eski evlerde yaşayan kiracılar yalıtım eksikliğinden dolayı daha çok elektrik ve ısınma bedeli ödüyorlar. Ev sahibi de eve ek bir yatırım kalemi olarak gördüğü için bu konuyla. Oysa bir takip ve ödüllendirme modeli olsa değişim için teşvik edici olabilir.
Yiyecek sektörüne de taşımacılık ile başlamış yazar, yerel üretimin desteklenmesi, meyve ve sebzelerin üretildikleri bölgede tüketilmesi yavaş yavaş yaygınlaşıyor Avrupa’da . Yine de ek bir ceza ya da ödül sistemi olmaması hızlı değişimle yol alınmasını engelliyor.
Yine büyük marketlerdeki açık buzdolapları sistemi var enerji sarfiyat kalemi olarak. Marketlerin ısıtma ve soğutma sistemleri, fazlasıyla aydınlatılmış iç mekanlar buradaki klima sistemlerinin değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. Marketler depolama konusuna yoğunlaşsalar ve daha iyi bir eve teslimat yöntemi ile tüketicilerin marketleri daha az ziyaret etmesi ve enerji tasarrufu sağlanabilir diyor. Kovid döneminde online alışveriş bu anlamda bir miktar geliştiyse de Tüketim Endüstrisinin Patromları tüketime yönlendirmek için müşterilerinin sık sık gelip ziyaret etmesini istemekten vazgeçmiyorlar, yatırımlar ve reklamlar tüketimi körükleme harcamayı arttırma yönünde.
Hava ulaşımı da hep gündeme gelken bir konu. Uçakların karbon salınımı yüksek. Gönüllü bir birreyin Afrika’daki kırsal bölgelere yardım etmek için giderken uçağa binmesi yarar mı sağlıyor acaba yoksa toplam karbon salınımını artırdığı için zarar mı veriyor? Cevabı zor sorular…
Eskiden Kuzey Avrupa’da “Sin Redeem” uygulaması varmış. Her türlü günahı işle, daha sonra kilise ile anlaşıp bir bedel öde ve hooop günahlar silinsin. Bugün de çevreyi kirlettik ama ağaç diktik diyerek vicdanımızı rahatlatıyoruz ancak. Zor bir denklem bu, içinden çıkılmıyor.Karbon vergileri konuıları gündemde, hatta bazı ülkelerde uygulamalar var. Üretilen ürünlerin karbon emisyonuna göre fiyatlanması ve temiz enerji ile üretilen ürünlerin avantajlı olması için yapılması gereken düzenlemelerin fersah fersah gerisindeyiz. Yenilenebilir enerji yatırımları arttı ve maliyetler de düştü ancak belirsiz petrol fiyatları üreticiyi seçim yapma konusunda zorluyor. Tek kriter maksimum karlılık olduğunda Çevre konuları kaybolup gidiyor.
Monbiot anlatmaya ve yazmaya devam ediyor. Benzerbaşlıklarda onlarca kitabı var. Ben Türkçe’ye “Bu Enkazı Kaldırmak” olarak çevrilmişl olan “Out of the Wreckage kitabını da okudum. 2017 yılında yazıldığı için daha güncel veriler için yeni kitabı referans alınabilir.