Hakkımda

Daha fazla bilgi için web sitemi ziyaret edebilirsiniz.

Kendimi bildim bileli yazıyorum .Okula erken başlamak için ortalığı birbirine katan, okuma yazmayı öğrendiği günden beri durmaksızın yazan kişi benim.

Şiirle başladım ilk, kompozisyonlarla sayfalar doldurdum sonra; yazı çizi ödevi verilince mutlu olurdum. O da yetmedi, günlük tutmaya başladım. Evde köşe bucak saklamaya çalıştığım defterlerde gizlilik kırıntısı içeren bir şey yoktu, yine de kimsenin okumasını istemezdim.

Eve gelen gazeteyi evire çevire saatlerce okur, her canım sıkıldığında ansiklopedileri karıştırırdım. Babamın gençliğinden kalan kitapları -Adab-ı Muaşeret kitabı da vardı içlerinde- okuyup, komşudan gelecek bir iki  kitabı sabırsızlıkla beklerdim.

İlerleyen yıllarda bir telaş aldı beni; ya okuduklarımı, öğrendiklerimi unutursam!!!

Beğendiğim her kupürü, her kitabı saklamaya başladım, kendime göre bir arşiv yaptım. Arşivim genişledikçe, gözümün önünde tutmam zorlaştı; yanımdan ve aklımdan uzaklaşmasınlar diye özetler çıkardım.

Okuduğum kitaplarda, aldığım eğitimlerde, gittiğim ülkelerde, yeni tanıştığım insanlarda ilgimi çeken ne varsa kenara köşeye notlar aldım.

Yarısı defterlerde, yarısı bilgisayarda duran notları evirdim çevirdim, sonunda kendime bir blog yaptım. Aklımda tutamadıklarımı blogda tutuyorum yıllardır. Çocukken yaptığım gibi köşe bucak saklamak yerine paylaşayım dedim bu yıl.

Malum, yurt dışında yaşayınca anlatılacaklar, paylaşılacaklar birikiyor da birikiyor. İnsan daha da çok anlatmak istiyor uzaktayken.

Yıllar öncesinden kalan, güncelliğini yitiren yazılar da var elbette, birazını süzdüm, birazını zamanın ruhunu hatırlatması için bıraktım. Bir kısmını kendime, bir kısmını hayali okuyucuya yazdığım yazılar dursun burada.

Filizofi’ye hoşgeldiniz.

Filiz

    Web sitemizde çoğunlukla 3. taraf hizmetlerinden gelen çerezler kullanılmaktadır.