Christiana Figueres, 
İlkim Politikaları alanında dünyadaki etkin liderlerden birisi. Kosta Rica’lı Figueres, gençlik yıllarından itibaren İklim Kriziyle Mücadele konusunda aktif görevler üstlenmiş, değişim yaratmak için politik arenada yoğun emek harcamış bir isim. Bakanlıklarda yer almış, Birleşmiş Milletlerde görev yapmış, COP Zirvelerinin düzenlenmesinde rol oynamış ve hatta 2015 Paris İklim Zirvesi’nin de baş organizatörlerinden biri olmuş.
Kitabın diğer yazarı Tom Rivett-Carnac da kariyerini İklim Değişimi üzerine inşa etmiş bir isim. Figueres’le birlikte kurdukları Global Optimism sosyal girişim platformu ile firmalara ve hükümetlere danışmanlık veriyorlar. İşte bu ikilinin 2021 yılında yayımlanan kitabı, eğer gerekli önlemler alınırsa hala İklim Krizi ile mücadelede olumlu sonuçlar alınabileceğini anlatıyor. Her türlü iletişim kanalını kullanarak dünyanın ve insanların geleceği için harcadıkları emek için onlara çok saygı duyuyorum. Bu alanda iyimser olmadan savaşa devam etmek güç. Sanıyorum yazarlarımız iyimserliklerini korumayı başarıyorlar.
“Ben tek başıma ne yapabilirim ki?” diyenler, hepimizin bir etki alanı olabileceğini göz ardı etmeyerek ufak adımlarla başlayabilirler. Kitaptaki önerileri sıralıyorum;
Tüketim
- Daha az et tüketerek başlayabilirsin. Tropikal Ormansızlaştırmanın ağırlıklı sebebinin inek yetiştirme alanları açılması ve hayvan yemi üretimi olduğu biliniyor. Hayvancılık/hayvan yemi üretimi için ormanlar kesilyor. Hayvanların saldıkları gaz da en büyük emisyon kalemlerinden birini oluşturuyor, çift taraflı bir zarar söz konusu yani. Et severler itiraz etmesin hemen, bir günde vejeterjan olmanız gerekmiyor, sorumlu tüketici olarak bilgi edinmek ve yapabileceğiniz oranda katkı sağlamakla başlamak ilk adım.
- Gelelim ikinci adım olan tekstile, bu kadar giysiye, bu kadar alışverişe ihtiyacımız var mı peki? Tabii ki yok. Hobi haline getirdiğimiz alışveriş merakımızın dünya sularını ne kadar kirlettiğini bilsek, belki de daha az eşya alıp daha uzun süre kullanmayı değerlendirebiliriz.
- Üçüncü adım daha az araç kullanabilmek, mümkün olan yerlerde bisiklet ya da toplu taşımayı tercih etmek (Türkiye’de yürüyüş ve bisiklet opsiyonu pek kolay değil maalesef.)
Farkındalık
- Ağaç dikmek, doğum günü kutlamalarında ya da özel günlerde farklı hediyelere şans vermek, belki toplu fidan dikme aktivitesi düzenlemek ya da bunu yapan organizasyonlara bağışta bulunmak,
- İklim Politikalarını öğrenmek,
- Çevreye örnek olmak, farkındalık yaratmak, daha az pet şise kullamaya çalışmak
Ülke politikalarını değiştirebilsek daha hızlı bir değişim yaratabileceğimizi yineliyor yazarlarımız, bu önerileri üst düzey firma ve ülke yöneticilerine ilettiklerini bilmek güzel. Neler mi öneriyorlar?
Hızlı elektrikli tren sisteminin yaygınlaştırılması ile yakın mesafe uçuşların sonlandırılması,
Binaların teknolojisine yapılan yatırımlarla ısıyı artırıp azaltarak verimliliği artırmak. Güneş ışığından enerji toplayan nanopartikül içeren boyaların kullanımının yaygınlaştırılması mesela.
Yine binaların kendi yağmur suyunu toplayabilmesi, çatıların tarıma uygun hale getirilmesi, bina dış cephelerinin yeşillendirilmesi ya da en azından güneş ışığını yansıtıp şehir içi ısınmayı arttırmamasını sağlayabilemek,
Hidroponik bahçelere yatırım desteklemek, topraksız tarım modellerini genişletmek,
Birlikte yaşam kurallarını tekrar hatırlamak, apartmanda ya da yakın çevrede örgütlenmelerle ortak tarım ve sürdürülebilirlik uygulamalarını teşvik etmek,
Yiyecekleri yerel üreticiden alarak hem üreticiyi desteklemek hem de uzun mesafe kat eden meyve ve sebzelerin taşınması ile oluşan karbon emisyonunu azaltmak, dronlarla tohum ekimini yaygınlaştırmak,
Benzinli ve dizel araçları azaltalacak regulasyonları hızlandırmak.
Uzun vadede özel araç mülkiyetinin ortadan kalkması ile ilgili politika değişikliklerini değerlendirmek. Araç meraklılarına acı verici görünse de araç mülkiyetinin azalması park yerlerinin de azalıp yeşil alana dönüştürülmesine imkan tanımak demek,
3D yazıcı teknolojisinden faydalanarak beton evler yerine karbon salınımını azaltacak ev modelleri gelistirmek ( bu tür hızlı yapılaşmalar toplu göçlerde mültecilerin steril ortamlara daha hızlı ulaşmasını ve sağlık sorunlarının azalmasını sağlayabilir.)
Dünyanın ve ülkemizin gidişine bakınca ümitsizliğe kapılıyoruz bazen. Yine de ufak katkılarımızın bu döngüyü değiştirmeyeceğini düşünüp tamamen ipleri bırakmayalım. Bireysel ve toplumsal farkındalığın artması, etki yaratma ve ülke politikalarına yön verenlere baskı kurma konusunda katkı sağlayabilir. Üzerimize düşenleri yapmaya çalışalım, duyarsız olmayalım yeter.
