2000’li yıllarda gerçekleşen butik şarapçılık atılımının meyvelerini son yıllarda topluyoruz biz tüketiciler. O yıllarda kurulan bağların hepsi uzman ellerde gelişiyor ve dünya çapında ödüller alıyor Türk Şarapları. İklim şartlarının uygunluğu sebebiyle birçok üretici Trakya’yı seçmiş. Onlarca tesisten birkaçını ziyaret ettik geçenlerde.
Barbare‘yi bir kaç yıldır duyuyordum. Bir kitapta geçen hikayesi bile vardı aklımda. Butik otel olarak da hizmet veren Barbare güzel bir haftasonu kaçış lokasyonu. Sonbaharın tüm renklerini içinize çekip Erman Bey’den şarap yapımına dair tüyoları almanızı öneririm. Portekiz’den gelen mantarın çok iyi olduğunu, meşe fıçılarının en fazla üç kez kullanılması gerektiğini, şarabın organik olabilmesi için katılan kükürt oranının çok düşük seviyede olması gerektiğini dinliyoruz Erman Bey’den.
Yörede iyi bilinen bir diğer titiz üretici de Uzun ailesi. Necdet ve Nazan Uzun, Amerika’da teknoloji sektöründe geçirdikleri uzun yıllardan sonra dönüp Nuzun Şarapçılığı kurmuşlar. Kim gelir bu dağ başına diyeceğiniz yerlerde, manzaraya hakim tepelerde bağların kurulması tesadüf değil. Kaliteli üzümlerden verim alınabilmesi için denizden biraz uzak ama yine de rüzgarını alacak kadar yakın olmak gerekiyor. Meyilli arazide kurulan bağlar üzümlerin ihtiyacı kadar su almasını sağladığı için tercih ediliyor.
Kimileri daha uzun süre meşede bekletme yöntemini uyguluyor. Chateau Kalpak 36 ay ile bu konudaki rekortmen. Bülent Bey yıllar önce kurumsal dünyadan kopup şarapçılığa adamış kendini. İşin bilimsel boyutunu bir üst seviyeye taşıyan Bülent Bey bağlardaki fidelerin milimetrik ekiminden lazerle budanmasına kadar istatistik verileri kullanmadan adım atmıyor. Her konuyu titizlikle ele alıp, pazarlamanın tüm unsurlarını da kullanıyor . Bizim gibi amatörlerin bu özenin sonucunda çıkan şaraplardaki her detayı farketmemiz tabii ki imkansız ancak alınan ödüller, Türk Şaraplarının bu özverili işletmelerin çabalarının uluslararası arenada karşılığını aldığını gösteriyor.
Son tadım için gittiğimiz Chamlija Şarapçılık’ ta da benzer bir hikaye var. Mustafa Çamlıca denetim konusundaki kariyerini geçen yıl noktalayarak tam zamanlı olarak şarapçılığa yönelmiş. Kızı İrem’in logo ve etiketlerdeki renkli etkisi fark yaratıyor. Bazı şarapların özgün ve eğlenceli isimleri ve hikayeleri var. Mustafa Bey güzel güzel anlatıyor hepsini Diğer işletmelerin aksine beyaz şarapta da iddialı bir marka Chamlija.
Doğanın ve köylerin içinde kaybolup nefis tadlarla ve insanlarla buluşmak için uzun tatillere gerek yok. Kısa mesafede de bir nefes alıp dönmek mümkün İstanbul’a .