ENGELLER

ENGELLER 374 323 Filizofi

İnsanoğlu böyle; şanslı olanlar şanslarının farkında olmadan; alınan her nefesin, atılan her adımın kıymetini bilmeden yaşayıp giderken, Türkiye’de 8,5 milyon insan engellerle mücadele ediyor. Tekerlekli sandalyeyle kaldırımlarda takılmadan ilerlemek, özel bölümlerden otobüslere binmeye çalışmak bile zorken Türkiye’de; bir de önyargılara göğüs gerip, meraklı gözlerden kaçmaya çalışmanın yükü ekleniyor hayatlarına. Kimisi bunalıp kendini evine hapsediyor belki de buna mecbur ediliyor.

Çoğu insan ilkokulda aynı sıralarda okumayı, çevresinde pek de rastlamadığı  için nasıl davranılması gerektiğini bilmemenin sıkıntısıyla ya da vurdumduymazlıkla yok sayıyor engellileri; yakında olmadıkça görmemeyi tercih ediyor. Neyse ki mücadele eden engelli ve engelli yakınlarına destek verenler de yok değil. Gönüllüler, önümüzdeki yıllarda gelişmesini ümit ettikleri toplumsal bilincin tohumlarını ekmeye çalışıyorlar.

Biz de şirketimizde iki yıldır  Ayder ( Alternatif Yaşam Derneği ) ve farklı kuruluşlarla işbirliği yapıyor, projelere destek veriyoruz. Engelli çocuklara yardım götüren ,Van depremzedelerine destek veren  ve daha birçok alanda faaliyet gösteren Ayder, geçen hafta bir eğitim düzenledi. Engellilerle iletişim konusunda bilgilendirme ve simulasyonların yanısıra devam eden workshopları da izleme şansımız oldu.

Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla Ataşehir’de açılan Düşler Akademisi de sadece engellilere değil sosyal dezavantajlı denilen, gelir düzeyi düşük gençlere ve çocuklara kapılarını açmış. Burada dans, fotoğrafçılık, tiyatro müzik gibi pekçok sanat çalışması karma gruplar halinde yapılıyor. Spor faaliyetleri de sürdürülüyor.

Eğitimde, görme engelli Adem ki kendisi Boğaziçi Üniversitesi mezunu , doğuştan görme yetisi olmayan kişilerin bu durumu daha kolay kabullendiğini, sonradan görme kaybına uğrayanların kabullenme sürecinin daha ağır olabildiğini anlattı. Yaşarken eminim pek de komik olmayan ama Adem’in müthiş mizah gücüyle komik bir hikayeye dönüştürerek anlattığı anılarını; memleketimizden insan manzaralarını dinledik. Adem, görme engellilerin çalışabileceği birçok çok meslek dalı olduğuna ve şans verilmesi halinde toplum içinde yer edinebileceklerine de değindi.

İkinci konuşmacımız Buket, işitme engelinin özellikle küçük yaşlardan itibaren dünya ile iletişimde bariyer oluşturması sebebiyle zihinsel gelişimi de etkilediğini anlattı. Türkiye’de işitme engellilerin sadece yüzde üçünün üniversiteyi tamamlayabildiğini söyledi.

Zihinsel engel bölümünde Otizm ve Down Sendromu ile ilgili bilgiler verildi. Yurtdışında Otistik bireylere yönelik iş kolları olduğu, onların üstün sayısal yeteneğinden faydalanıldığına değinildi. Sonraki bölümde, simulasyonlarla duyuların kapatılmasına geldi sıra; 5-10 dk. ile bu zorlu durumu anlamak, algılamak tabii ki mümkün değil. Yine de empati geliştirmek için faydası oluyordur.

Özellikle az gelişmiş ülkelerde kamu kurumlarının desteği daha az olduğu bir gerçek. Engelli bireyler kendi çabaları ile mevcut şartları zorlayarak hayata tutunmaya, toplumun bir parçası olmaya çalışıyor. Gönüllülerin desteği ise insana çok zor sorular sorduruyor, herşeyi sorgulatıyor. Birçoğumuz birşeyler yapmak istesek de kendi gündemimize dalıp kayboluyor ya da bahaneler üretiyoruz. Gönüllü olarak  gerek dönemsel projelerde yer alan gerekse aktif olan bir STK’nın parçası olanlara şapka çıkartıyorum. Hem çevrelerine örnek oldukları hem de toplumsal fayda için ellerini taşın altına koymaktan, zaman ayırmaktan çekinmedikleri için…

    Web sitemizde çoğunlukla 3. taraf hizmetlerinden gelen çerezler kullanılmaktadır.