Birand

Birand 1200 627 Filizofi

Mehmet Ali Birand’ı nasıl bilirdiniz? Pozitif bulduğum bir gazeteci ve 32. Gün’ün mimarı idi. Çocukluğumdan beri aşina olduğum bir yüz… Daha ötesini hiç merak etmedim. Gazete yazılarını okumadım. Haber bülteni sunuculuğuna  soyunduğu dönemde ben TV’de haber takip etmeyi bırakmıştım. Konuşmalarındaki “ııııı”ları meşhurdu. Hep ama hep gülümserken hatırlıyorum. Kitabı  okurken aslında onu hiç tanımadığımı farkettim. İlk defa görüyordum Birand’ı aslında, Can Dündar’ın anlatımıyla.

Sağlık sorunları nedeniyle çok zorlu geçen bir çocukluğu olmuş Birand’ın. Ameliyatlar, çevrenin önyargılı bakışları, Türkiye’de farklı olmanın ağır yükü daha çocukken çökmüş omuzlarına. Bu ağır yükün iç dünyasına verebileceği olası hasarı önlen ilk dayanak noktası olmuş Galatasaray Lisesi. Orada kendini ifade etmeyi, farklılıklarıyla var olmayı, birey olmayı öğrenmiş. Eğitim yıllarında kurulan dostluklar ve sonrasındaki tesadüfler yön vermiş hayatına.

Yoğun sağlık problemleri ile geçen bir dönemin sonunda yine Galatasaray’daki bağlantıları açıyor ona gazetecilik yollarını. Hem yurtiçinde hem yurtdışında çok farklı projelere imza atıyor. Radikal çıkışları olduğunu bilmezdim. Orduya yönelik ilk eleştiriler ondan geliyor ya da Apo ile ilk görüşmeyi o yapıyor. Tabii başına da az çorap örülmüyor bu sebeple. Hakkında yolsuzluk ve daha sonra da vatana ihanet davaları açılıyor.

Basının özgür olmadığı; Birand’ın yazısı yüzünden gazetenin toplatıldığı dönemlerden geçiyor. Kıyasıya mücadelelerde geri adım atmıyor. Öyle bir bağlılık ki bu 60’lı yaşlarında bile gözü ev, aile, çoluk çocuk değil sadece işi görüyor. Hep farklı ve önde olma isteği ölene kadar onunla beraber.

Yaşamından çıkacak dersler çok. Yılmadan defalarca sağlık mücadelesi vermek başlı başına bir hikaye. İş hayatında güçlü olamadığı alanları görüp kendini mutlu ve başarılı hissedeceği taraflara geçerken süngüsünün düşmemesi bir başka güzel örnek. Hayatta sağlam bir dayanağın insana ne büyük destek olduğu da eşi Cemre ile olan ilişkisinde görünüyor.

Gazetecilik zor iş Türkiye’de. Birand’ın fikirleri tartışılabilir ya da yaptıkları ve yapmadıkları.  Ama insan olarak mücadelesini, kompleksizliğini ,yenilikçiliğini en çok da  hayalciliği terketmemesini ve çocuk heyecanıyla işine sarılmasını sevdim.

    Web sitemizde çoğunlukla 3. taraf hizmetlerinden gelen çerezler kullanılmaktadır.