Yaş Onyedi

Yaş Onyedi 332 441 Filizofi

Kızım üniversiteye başladı Eylül’de. Başka bir ülkede yeni heyecanlar…

Onun hazırlıklarına şahit olmak kendi 17 yaş tecrübelerimi hatırlattı bana. Şimdi günlük hayatın parçası olan birçok şey ne kadar da zor görünmüştü bana o zamanlar. Zorluklar karşısında yaşadığımız korkular; deneyip, başarıp, güven kazandıktan sonra silinip gidiyor aklımızdan hatırlamıyoruz bile. Peki neler zordu benim için o zamanlar???

İstanbul’da doğup büyümüş olmama rağmen okul servisleri sağolsun şehrin karmaşasına girmemiştim hiç. Arkadaşlarımla Kadıköy’e gitme iznim de yoktu üniversite hazırlık kursuna kadar 😊.Lisede hazırlık  okumadığım için 17 yaşında Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısında buluvermiştim kendimi. Sınıf arkadaşlarım benden 1- 2 yaş büyüktü. Acemiliğim dışardan kolayca farkediliyordu , herşey yeniydi benim için.

 

Üniversitenin ilk iki yılını lisenin devamı gibi yaşadım. Evden okula, okuldan eve. Zaten dersler de ağır gelmişti. Diğer öğrencilerin aksine benim bitirdiğim liseden hiç kimse yoktu üniversitede. Okula, bu yeni çevreye alışmam ve arkadaş edinmek için çekingenliğimi aşmam gerekiyordu. Bugünkü konuşkanlığıma bakıldığında inanması güç geliyor ama sohbet açacak cesareti gösteremiyordum başlarda. Yine de zorluyordum kendimi adapte olabilmek için. Geriye dönüp baktığımda konfor alanımdan çıkmaya çalıştığımı; korktuğum, ürktüğüm konuların üzerine gittiğimi görüyorum.

Şimdilerde okuduğum kitaplar benzer noktaları işaret ediyor. (Sonuncusu, Jo Boaler’in Sınırsız Zihin adlı kitabı). Özetle;

  • Ancak zorluklarla mücadele etmeye cesaret edenlerin kazanma şansı olduğu,
  • Hataların alternatif çözümler geliştirmeye yönelttiği ve beynin yaratıcılığını, öğrenme yetisini geliştirdiği;hatalardan korkmayanların daha hızlı yol alabildiği,
  • Yüreklendirilen “çaba gösterirsen yaparsın” denilen çocukların yaratıcı çıkış yollarını bulabildiği,
  • Beyni en çok yeni tecrübelerin geliştirdiği.

Tedirginlikle de olsa zorluklardan kaçmamak, yaparak öğrenmek, aktif olmak fayda sağlıyor.

Damla, o 12 yaşındayken İspanya’ya yerleşmemizden kısa süre sonra Kovid yasakları sebebiyle izole olmuştu bir süre. Okullar tekrar açıldığında İspanyolcası henüz yeterli olmadığı için dışında kaldığı sohbetlere katılmak için yılmadan uğraştı. O dönemde bu yeni ortamda kendini var edebilmek üzere gösterdiği çabayı çok takdir ediyorum. Tam adapte oldu derken okul değiştirip tekrar yeni bir çevreye girince ve özellikle de akran zorbalığına uğrayınca biraz başa sarmış olsa da bunun da üstesinden geldi sonunda.

Küçük yaşlarda oyunlarla hızla  aşılan iletişim engelleri, ergenlikte kendini kabul ettirme mücadelesi olabiliyor Damla da yılmadı, o dönem yaşadıkları onu geliştirdi,  şimdi de yeni hayatı için heyecan duyuyor. Farklı ülkelerden, farklı kültürden insanlarla rahatlıkla iletişim kuruyor, benim 17 yaşımı düşünüyorum da 😊, çok farklı yeni nesil …

Eğitimlerde de hep altını çizdiğim adaptasyon yeteneği her yaşta, her ortamda önemli. İş yerimde ellerindeki imkanları değerlendiren gençlerin daha hızlı yol aldığını; problem çözme, proje oluşturma ve sunum becerilerinin yüksek olduğunu görüyorum. İspanya’daki ofisimizde 60 farklı ülkeden gelen çalışanlar var. Özellikle genç çalışanlar arasında şartları zorlu olan ülkelerden gelenlerin kendilerine ne kadar çok yatırım yaptıklarına, ne kadar çok araştırdıklarına, iğneyle kuyu kazarak da olsa sonunda bir kapı araladıklarına şahit oluyorum. Dünyada ve ülkemizde, eğitimde fırsat eşitliğinin hızla azaldığı bu dönemde , bu örnekler bir nebze de olsa umudumu korumamı sağlıyor.

8 yorum

    Web sitemizde çoğunlukla 3. taraf hizmetlerinden gelen çerezler kullanılmaktadır.